Bugün ilk defa “Hamama giren terler” deyimiyle ne demek istediklerini cildimin derinliklerinde hissettim. Geçtiğimiz hafta planladığımız ruhumuzu dinlendirme tatilindeyiz şu anda. Gün sonu yorgunluğunu Türk Hamamı ile noktalayalım dedik. Kaldı ki ben hayatımda hiç hamama gitmemiş bir Türk evladıydım daha bir kaç saat öncesine kadar. Doruk bırakır mı? Bırakmaz tabii…Sorgu amiri bu, başladı sorularına; “Neyeye gidiyosun anne?” “Yeden anne?, “Ben de gelcem anne.” Biz de aldık onu da götürüdük hamama…Önce korktu sonra pek hoşuna gitti…Aman ne iyi geliyor bu tatil bana…Uludağ’ın beyazlıkları ruhumu da temizledi, beynimi de dinlendirdi sanki…Detoks etkisi hissediyorum şimdiden kendimde…Gün boyu biz eşimle kendimizi yüksek dağların yamaçlarından aşağıya bırakırken babaannemiz de oğlumuzun peşinden koşuyordu. Diyorum ya insan çocuğu olunca daha iyi anlıyor ailesinin kıymetini…”Gag” desek anneannemiz “Gug” desek babaannemizle dedemiz koşuyor imdadımıza. Onların varlığı hafifletiyor bizi…İyiki varsınız, iyiki size sahibiz…